Beden Ve Mekân Diyalektiğinde Öznenin Yeri

Danışman: Prof. Mümtaz Demirkalp

Yazar: Deniz Ceyhun Baykan

Heykel Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi

Tez Özeti: Mekân ve beden, mutlak tanımları itibariyle nesneldir. Nesnenin nesne ile ilişkisi salt uzam içerisinde düşünüldüğünde yalnızca Öklidyen olgularla tanımlanabilirken, bedeni aracılığıyla mekân ile etkileşime giren özne, kendisini Kartezyen bir anlayışla uzam ve bağlam arayışı içerisinde bulur. Adına, algı, deneyim veya bu rapor kapsamında ‘arayış’ diyebileceğimiz çoklu etkileşimin amacı, moderni ya da postmoderni yeniden çağırmak değil, beden ve mekân etkileşimindeki öznel gerçekliği aramaktır. Arayış, bedenimin karşılaştığı mekân parçaları ile olası etkileşimler doğrultusunda ‘yaşam’ ı doğrular. Bu rapordaki arayışlar, beden-mekân-özne üzerine bir triyalektik niteliğinde ifade edilmeye ve irdelenmeye çalışılacaktır. Bu triyalektik durum, üzerindeki karmaşanın devam ettiği, sanatın önemsediği ve filozofların yüz yıllardır akıl yürüttüğü, rahimden itibaren bedenimiz aracılığı ile deneyimlediğimiz, nesneyi özneye eviren başat yapıdır. Bu yapı, öznenin beden ve mekân etkileşimi üzerinden özgürleşme çabalarına yol gösterici olabileceği gibi, politik, siyasal ve sosyolojik manipülasyonlarla birlikte, öznenin birey olma ve birey olarak toplum etkileşimine dahil olabilme çabasına karşıt bir yapıya da dönüşebilir. Mekân, dayatma ve yönlendirmelerden uzak bir biçimde salt öznel deneyimlere bırakılmalıdır. İmlenmek istenen öznel deneyimler, ‘mimari olan’ ve ‘sanat eseri olan’ arasındaki kusursuz bir birlikteliği değil, sanat ve mimari arasındaki gerilimli etkileşimi hedefler. Çünkü bugünün eylem ve eylemsi mekân deneyimleri, her ne kadar özneyi tekdüze bir muğlaklığa sürüklüyor olsa da sanat alanı halen bu tekdüzeliğe karşı özgürleştirme olanaklarını içerisinde barındırır