Kent ve aidiyet üzerine sanat pratikleri

Yazar:Umut Kambak
Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Funda Susamoğlu

Seramik Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi

Tez Özeti: İnsanlığın şehirleşme süreci endüstrileşmeyle beraber çoğunlukla ekonomik sebeplerle şekillenmektedir. Ekonomik parametrelerin yanı sıra güvende olma, aidiyet ve mülkiyet kavramları da kenti şekillendiren unsurlardan olmuştur. İlk kentlerin kuruluşu ile devam eden teknolojik süreçte farklı kentsel yapı materyallerin ortaya çıkışı ve bugüne yansıyan toplumun değişimi üzerine bir araştırma yapılmaktadır. Araştırmanın birinci bölümünde; aidiyet ve mekânsal bağlamı, farklı psikanalitik güdülenme kuramları üzerinden incelenmektedir. Bölümün devamında; kendi evini ve alanını inşa eden insanla, yapılmış olanın içine yerleşmek zorunda kalınan kent örneklerini incelenmektedir. Leibniz, Spinoza ve Simmel gibi düşünürlerin mefhumları göz önünde tutularak araştırmanın sanatsal pratiklerin altyapısı oluşturulmuştur. İkinci bölümde ise, kent ve aidiyet kavramı üzerine üretilen sanat eserleri incelenmektedir. Sanatsal pratik ile metropolün olumsuz etkilerinden sıyrılarak kentin gerçekleriyle yüzleşmesi sağlanabileceği düşünülmektedir. Özellikle şehirlerde artan nüfus ve yabancılaşan birey, toplumsal bir sorun haline gelmektedir. Kentteki sonu olmayan endüstriyel ve çevresel değişim, farklı dönem sanatçı ve düşünürlerinin ortak tepkisel üretimlerinde de karşılık bulmaktadır. Araştırma dahilinde yapılan çalışma ve pratikler; kent üzerindeki baskıcı değişimin etkilerini görünür hale getirip, şehirde kullanılan malzeme ve imajlar üzerinden düşünmeyi ve üretmeyi hedeflemektedir. Tüm bu pratikler sonucunda ise iktidarın dinamiklerini, farklı bakış açıları içerisinde kullanarak dönüştürme ve bu imgelere farklı anlamlar kazandırmak hedeflenmektedir. Sanata ve günlük yaşama dair yargıları kırarak insanları yeniden düşünmeye teşvik etmek ve gösteri toplumunun imgelerine karşı bireysel imgeleri geliştirmek amaçlanmaktadır.