"Resimde melankolik bedenler"

Yazar: Zeynep Kelif

Resim Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Prof. Dr. Hasan Kıran

Tez Özeti: Beden ve melankoli... İki kavramda çağlar boyunca değişimlere uğramakla kalmamış zamanla tamamen zıt anlamlara bürünmüşlerdir. Melankoli, Antik Çağ'da Kahramanlara atfedilen, Aristoteles'in tanımlamalarıyla dahilik boyutuna ulaşmış bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat Orta Çağ'da, Hristiyanlık inancının yaygınlaşmasıyla birlikte, yedi ölümcül günahtan biri sayılan acediaya evirilmiş ve melankolik kişiler tembel, günahkâr ve akılsız olarak görülerek işkencelere maruz bırakılmışlardır. Modern zamanlarda ise işkence görmeseler de, yine toplumdan kopuk, dışlanmış bir yaşama mahkûm edilmişlerdir. Beden kavramı da melankoliyle ortak bir özellik göstererek Orta Çağ'da ikinci plana atılmış ruhun içine hapsolduğu bir hapishane olarak görülmüş ve çeşitli işkencelere maruz bırakılmıştır. Rönesans ile birlikte ise beden ve çıplaklık sanatın konusu haline gelmiş ve yüceltilmiştir. Beden artık gizlenen değil yüceltilen bir konuma ulaşmıştır. Rönesans döneminde mükemmel aranmış ve altın orana sahip ideal bedenler resmedilmiştir. Modern zamanlara gelindikçe, toplumsal düzenin değişmesi, savaşların yaşanması sanatçıları etkilemiştir. Sanatçılar kaygı ve korkunun hakim olduğu bu dönemde ideal beden anlayışını reddetmiş ve içlerine dönerek kendi çığlıklarına kulak vermişlerdir. Çalışmanın üçüncü bölümünde, çalışmayla eş zamanlı yürütülmüş resimler incelenmiştir. Resimlerin oluşum aşamasında ağaç baskı tekniğinden yararlanılmıştır. Çalışmaların bazıları melankoli kavramını sanatına konu edinen sanatçılardan referans alınarak hazırlanmıştır.