Sanatsal Bir Kavramlaştırma Olarak Büyülü Gerçeklik

Yazar: Behiye Arat

Resim Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Prof. Cebrail Ötgün

Tez Özeti: Büyü ve gerçek ilişkisi insanlığın en eski konularından biridir. İnsanlığın ilkel dönemden itibaren doğanın büyülü varoluşuna duyduğu merak ve gizemlerinin çözümlenmesine yönelik yapılanlar, aynı zamanda sanatın da tarihini oluşturmuştur. İlkel dönemden itibaren gelişen doğaya egemen olma düşüncesi, doğaya karşı algısının değişmesine yol açarken aynı zamanda farklı bakış açılarını da ortaya çıkarmıştır. Bu araştırma, özellikle çağdaş sanat içinde yeni bir kavramlaştırma olarak ortaya çıkan “Büyülü Gerçeklik” konusunu odağa almaktadır. Konu, sanat tarihinde ve farklı disiplinlerde ortaya çıkan “Büyülü Gerçeklik” ile de desteklenmiştir. Genellikle büyülü gerçekliğin büyülü dünyası günlük hayatın bir parçası haline gelir ve gerçek dünya ile birleştirilerek farklı anlatım tarzlarının kapıları aralanır. Böylece büyülü gerçeklik, farklı ülkelerde farklı sanatçılar tarafından ele alınarak günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başarabilmiştir. Çoğunlukla büyülü gerçekliği ele alan sanatçılar, yaşadıkları toplumdaki gerçekliğin arkasındaki gizemi bazen toplumsal bazen kişisel deneyimlerinden bazen de mitler ve efsaneler kullanarak kendi gerçekliklerinin resimlerine aktarılması ve aynı zamanda büyülü gerçekliğin değişimi, görsel sanata yansıması ele alınmıştır. Yapılan üretimler ile desteklenen konu, kişisel deneyimler, bakış, biçim ve anlam açısından farklı bir boyuta taşınmaya çalışılmıştır. Çalışmalarımın temel problemini oluşturan yaşadığım şehrin (Eskişehir) hızla betonlaşması ve yeşilini giderek kaybedilmesine duyduğum tepkisel bir tavırla doğanın konumunun sorgulanmasına yöneliktir. Bu tepkisel tavrın biçimsel ve kavramsal çerçevesinde büyülü gerçeklik ilişkileri sorgulanmıştır. İtici olan ‘’beton’’ ve büyülü olan ‘’doğa’’ ilişkileri, durum, karşıt ya da çelişkileri yan yana getirilerek yeni bir görsel anlatım diline ulaşmak hedeflenmiştir.