Terk Edilmiş Mekanın Kalıcı Burukluğu

Danışman: Doç. Aslı Işıksal

Yazar: Songül Dalgakıran

Resim Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi

Tez Özeti: 

Tarih sahnesinde gerçekleşen değişimler, mekân kavramını derinden etkilemiştir. Özellikle endüstrileşmenin etkisiyle dönüşen ev mekânı, bireyin mesken tutma arzusu gözetilmeksizin inşa edilmiştir. Modern dönemde rasyonel örgütlenme biçimlerinin tahakkümü ile inşa edilmiş yapılar, varlığın bölünen zamanının bir kısmında bulunduğu yerler olarak tanımlanabilir. Ancak öznenin sığındığı bir kabuk olan mekân, bulunmaktan çok ait olmak içgüdüsüne hizmet etmelidir. Çünkü bireyin aidiyeti mekân ile sürekli ilişki içerisindedir ve bu ilişki yapıyı kişileştirir. Bu nedenle terk edilmenin etkisiyle tıpkı birey gibi, mekanlar da yıkıma uğrar. Dolayısıyla rasyonellik yerini her zaman duyusallığa bırakmak zorunda kalır. 

Bu çalışma ile batının ve doğunun etkisiyle gelişen mekân tanımları üzerinden bir okuma yaparken, atıl mekanları sanat-mimarlık ilişkisi kapsamında incelemeyi amaçlıyorum. Sanat-mimarlık ilişkisi bağlamında sanat tarihinde önemli bir yere sahip olan Anarşist Mimari İnisiyatifi’nin (The Anarchitecture Group) çalışmalarını incelerken, terk edilmiş mekanların sanatçılar için önemini ele almayı amaçlıyorum.

Bergson’a göre belleğin içerisine depolanmış ve madde ile benzerlik gösteren imgeler bulunmaktadır. Bu nedenle terk edilmiş mekanlar aracılığıyla anımsadıklarımız, belleğimizde imge-anı bağlamında yeniden inşa edilmektedir. Araştırma kapsamında ürettiğim çalışmalarda dijital üretim teknikleriyle bir anlatım dili oluşturmayı amaçlıyorum. Çalışmalarımı dijital üretimlerimin, teknik olarak çoğaltılabilir yapılarını mekanların geçiciliği ile ilişkilendirerek gerçekleştirmeyi hedefliyorum.