Yazar:Alper Ünal
Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Seval Şener
Heykel Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Tez Özeti: Kamusal alan, yaşadığımız coğrafyada, özellikle 21.yy Türkiye sinde fazla kullanılmayan ve kamu tarafından tam anlamıyla bilinmeyen ya da yanlış kullanılan bir kavramdır. Dolayısıyla kamusal alanın ontolojisinden önce meydan, park, cadde gibi mekansal karşılığı ilk akla gelmektedir. Siyaset, felsefe, sosyoloji ve iletişim gibi disiplinlerde kullanılan kamusal alan kavramı 20.yy.ın sonlarına doğru sanat alanında da yerini bulmuştur. Aristoteles'e kadar dayanan kamusal alan kavramı ele alan farklı düşünürler olsa da, bu kavramın tarihsel sürecini inceleyip modern anlamını kazandıran Jürgen Habermas'ın ürettiği düşünceler üzerinden yol alınacaktır. Bahsedilen sanat ve kamusal alan ilişkisinin meydan heykelciliği olmadığını belirtmekte fayda vardır. Buradaki ilişkisi 1950lerde başlayıp 21.yy da görünürlük kazanan "sokak sanatı" başlığı altında incelenecektir. İçinde bulunduğumuz hiyerarşik sistemdeki bireyin konumu üzerinden sanatın kamusal alandaki yeri performanslar üzerinden deneyimlenmektedir. Bireyin konumu, başlangıç noktası olarak görülmektedir ve söz konusu konum göç, mahalle, aile gibi kavramlarla örneklendirilerek meşruiyet kavramı üzerinden değerlendirmeler yapılacaktır. Mekansal anlamda kamusal alan kavramını bir ülkenin özeti olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla kamusal alan ile ilgili elde edilmiş bilgilerin, bireysel sanat performansları ve yaşanılan coğrafya arasında kıyaslamalar sonucu çıkarımlar elde edilmesi öngörülmektedir.