ELIA Üyeliği Hakkında
AŞKIN İMGE PERDESİ

Danışman: PROF.Cebrail ÖTGÜN
Yazar: Gökçe YÜKSEL


Bu çalışmada Aşkın İmge Perdesi ile kastedilen; insanın kendi içinde tam ve bütün olma hali olan aşk bilincine karşı, algısının perdeli olmasıdır. Empodekles, aşkın tanımını “ilk hareket ettirici” olarak yapmıştır. İbni Sina ise “Aşk bütün varlığın esasıdır ve her şey ondan doğar” demiştir. Âşk hem onunla yola çıkılan, hem de ona varılandır. Dolayısıyla bu araştırmanın kapsamı, insanın “bilmemekten bilmeye”, “kendinden kendine” giden yolculuğunu anlatmaktır.
İnsanı ve onun hikâyesini anlatmaya kalktığımızda, imgelerin çeşitliliğine dalmaktan kurtulamayız. İnsanın kendi duygu ve düşüncelerini anlatırken, yine kendi içinde kurduğu imgeler dünyası, hayal gücü kadar sınırsızdır. Bu çalışmada da insanın yaşamın içindeki yerini kavrama yolculuğu anlatılırken, bu imge çeşitliliğinden kaçınılmaz. Çalışmada ele alınan her bir imgenin ortak yönü, insanın psikoseksüel dramasını bir farkındalık yolculuğu teması içinde anlatıyor olmalarıdır. Bu nedenle sırtını âşk hikâyelerine ve temsillere dayar ve bu temsiller içindeki imgelerle insan doğasını kavramayı amaçlar.
Bu tezde kullanılan çalışmaların çıkış noktalarını anlatabilmek için, iki önemli imgeyi açıklama yoluna gidilir. Bu iki imgeden biri ‘âşk’, diğeri ise ‘perde’dir. Âşkın imgesel perdelerini kaldırmak umuduyla çıkılan bu yazınsal yolculukta, Doğu ve Batı edebiyatının iki önemli eserine sıklıkla yer verilir: İlahi Komedya ve Leyla ile Mecnun. Bu iki eserde ve yine ara ara üzerinde durulmuş olan mitolojik ya da edebi âşk hikâyelerinde, âşığın yolculuğunda karşılaştığı çeşitli imgelerin ne ifade ettiğine değinilir.
Anahtar sözcükler: Sanat, Resim, Aşk, Perde, Gölge, Duvar, Mağara.