Yazar:Enxhı Jaçe
Danışman: Yrd. Doç. Ayşe Çiçek Cansun
Üfleme ve Vurma Çalgılar Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Tez Özeti: Bu çalışmada barok ve klasik konçertolar arasında dil tekniği arasındaki farklılıkları vurgulanmış. Bunun dışında bu iki dönem konçertolarında kullanılan formlar, teknikler ve stiller hakkındaki farklılıkları irdelenmiştir.. Bu araştırma için uzman görüşleri doğrultusunda tipik barok konçertolarından biri olan Vivaldi Rv 439 Flüt Konçertosu Nr: 2 ''La Notte'' seçilmesinin sebebi bu konçertonun biçim ve dinamik özellilkleri açısından diğer Vivaldi konçertolara göre daha ayrıcalıklı bestelenmiş olmasıdır. Ayrıca bu eserde dil tekniği de farklı çeşitlerini sergiler bir şekilde kullanılmaktadır. Bu Konçerto gerek diğer Vivaldi konçertoların içerisinde tek minor tondaki olması dolayısıyla (sol minör) ve gerekse diğer Vivaldi Konçertolardan daha fazla bölüm sayısına sahip olması nedeniyle (altı bölumlü) flüt konçertoları içerisinde ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Bu eseri özel yapan diğer unsurlar arasında yalınlık, dinamik farklılıklar, karakter çeşitlilikleri ve ritmik yapının zengin kullanımı gibi özellikler de sıralanabilir. Klasik konçerto olarak ise yine uzman görüşleri doğrultusunda flüt için bestelenmiş Mozart K 314 Re Majör Konçertosu seçilmiştir. Mozart bu konçertoyu başlangıçta obua için ve Do Majör tonununda olan eser bestelemiştir. Mozart bu eseri flüt için yeniden düzenlerken farklı bir tonda (Re Majör) yeniden yazmış ve. Re Majör Konçerto bu şekilde ortaya çıkmıştır. Klasik dönemde konçertolardaki bölüm sayısı, dinamikleri başta olmak üzere konser algısı da değişmiştir. Mozart bu değişimi belirleyen önemli bestecilerden biriydi. Bu eseri yorumlanmadan önce Mozart stilini anlamalıyız. Süslemelerin notalarının kullanılma biçimi, staccato çalma şekli hatta lirik kısımların (örnek; konçertonun ikinci bolumu) virtüözlük ve eğlenceli bir his sağlaması düşünülerek yorumlanması, bu konçertoyu değerli kılan özelliklerin başında gelmektedir.