"Bezeme ve bezenen kadın figür kurgusu"

Yazar: Meral Keleşoğlu

Resim Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi

Danışman: Doç. Dr. Zuhal Boerescu

Tez Özeti: Bezeme olgusu, içtepisel, duyusal alana hizmet eden işleviyle, doğayı taklit etme amaçlı, zanaat etkinliği ve sanatın ilk üslupsal niteliğidir. Bu üslupsal nitelik, Worringer'e göre inorganik, geometrik -çizgisel soyutlama üslubudur. İlkel insan hissettiği, duyumsadığı biçimiyle, bedeni dahil, tüm kullanım nesnelerini ve yaşam alanını bezekleme edimiyle anlamlı kılmış, sanatın, dinsel inancın temellerini de bu yolla var etmiştir. Doğu ve Batı ekolünde, sanat- din geleneğiyle yol alan, özü betimleyen bezeme/ minyatür ve ikonaların düzlemsel mekân algısı, soyut-çizgisel üslup olarak kendini var ederken, Oklid geometrisinin perspektif açılımıyla, Antik Yunan ve Rönesans sanatı, aklın ve bilimin ışığında görünür dünyayı betimleyerek üç boyutlu mekan algısını keşfetmiş, panteist içtenlik duyduğu, özdeşleyim içtepisiyle natüralist üslubun niteliğini oluşturmuştur. Araştırmada, tarih öncesinden günümüze her iki üslubu (soyut-çizgisel ve natüralist) içeren yapıtlara yer verilmesindeki neden, sanatın varlığına kaynak olan bezemenin önemini vurgulamaktır. Modernist söylemde ilkel, akıldışı ve işlevsiz bir öge olduğu yönünde değersiz kılınan bezemenin, çağdaş sanatta yeni bir söylemle dinamik, soyut, özü betimleyen sübjektif duyusal ve aynı zamanda ileri teknolojinin dijital tasarım teknikleriyle gelişen bir ifade biçimine dönüştüğü görülmektedir. Uygulama işlerinde kendiliğinden gelişen iki kategorik aşamada, bezemenin doğasıyla örtüşen özgün bir biçeme ulaşılmış, bilgisayar destekli teknolojinin olanaklarıyla, deneysel ve çoklu varyasyonlara ufuk açmıştır.