"Bir sokağın dönüşümü üzerine: Güneş sokak örneği"

Yazar: Gizem Büyücek

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı Doktora Tezi

Danışman: Doç. Dr. Duygu Koca

Tez Özeti: Geniş toplumsal dönüşümleri ele alan mimarlık tarih yazımı, sözlü tarihin bireysel hikâyeleriyle birlikte nasıl okunabilir? Böylesi çok çehreli bir okuma başkentin konut tarihine ilişkin mevcut historiyoğrafik kurgular dışında farklı güzergâhlar sunabilir mi? Çalışma, bu sorular temelinde yüzünü farklı dönemlere ait çok çeşitli bir yapı stoğuna ev sahipliği yapan Güneş Sokak'a çevirmektedir. Bu kapsamda, sokağın ilk konut örneği olan Güven Yapı Kooperatifi'nin inşa edildiği 1936 yılı ve yerleşim dokusunun yerini iş yerleri ve ofislere bırakmaya başladığı 1981 yılı arasında kalan sürece odaklanılmıştır. Konut yapılarının sokaktaki baskın mimari doku olarak varlığını sürdürdüğü 1936-1981 yılları arasında konut tipleri ve barınma kültüründe gerçekleşen dönüşümlerin çok merkezli bir anlatıyla ele alınması metnin temel kurgusunu oluşturur. Bu kurgunun inşası, siyasal ve mimari dönemeçleri dikkate alan daha makro bir anlatıyla, sokak sakinlerinin hikâyelerine odaklanan mikro bir anlatıyı birlikte örerek gerçekleştirilmiştir. Buradan hareketle, çalışmanın ilk bölümünde mimarlık tarih yazımı ve yöntem olarak belirlenen sözlü tarihin kavramsal olarak birlikte nasıl işleyebileceği tartışılmış ve alternatif veri toplama teknikleri kullanmanın geleneksel tarih yazımının söylem ve kapsam sınırlarını genişletebileceği noktalar deşifre edilmiştir. İkinci bölümdeki temel yönelim, araştırma sahasının geleneksel mimarlık anlatısı kapsamında konumlandığı noktayı belirlemek olmuştur. Bu doğrultuda, literatür taraması ve arşiv belgeleri aracılığıyla sokağın ve yakın çevresinin iskana açılma süreçleri bütünlüklü bir şekilde hikâyeleştirilmiştir. İmar kanunları ve kararlarındaki değişikliklerin, sokaktaki konutların biçimsel özelliklerine ve dolayısıyla sokağın siluetine yönelik etkileri kayda alınmıştır. Ana bulguların işlendiği üçüncü başlıkta, görüşmecilerin söylemleri referans alınarak mekânsal bir anlatı üretmek temel hedeftir. Belirlenen dönemlerdeki mevcut fiziki çevrenin, baskın konut tipolojisinin ve dönüşüm safhalarının, onlara birinci elden tanıklık eden bireylerin günlük hayatında nasıl yankılandığı anlatılmıştır. Bu yankıların bir önceki başlıkta sınırları çizilen resmi anlatıyla çakıştığı ve ayrıştığı noktaların tespiti de içeriğin bir parçasıdır.