Danışman: Profesör, Hüsnü DOKAK
Yazar: Ceren BADI
Bu tez, bireyin içinde yaşadığı düzenin sorgulanmayan yapısını, o yapının kendi iç
çelişkileri üzerinden yeniden düşünmeyi amaçlamaktadır. Her düzen, kendi içinde bir
çatışmayı barındırır; bu çatışmalar ise çoğu zaman bastırılır, görmezden gelinir ya da
olağanlaştırılır. Bu çalışmada, çelişkilerin bastırılması yerine görünür kılınması, sanat
yoluyla düşünsel bir yüzleşme alanı olarak ele alınmıştır.
Jacques Derrida’nın yapısöküm kuramı, anlamın durağan değil, sürekli bir çözülme ve
yeniden kurulum sürecinde olduğunu savunur. Bu yaklaşım, yalnızca metinlere değil,
toplumsal yapılara, imgeler dünyasına ve gündelik nesnelere de uygulanabilecek bir
düşünme biçimi olarak değerlendirilmiştir. Tezde, bu düşünce ekseninde sanatın
çelişkiyle kurduğu ilişki hem biçimsel hem de kavramsal düzeyde ele alınmış; estetik
olanın ardındaki politik, toplumsal ve bireysel katmanlar çözümlenmiştir.
Uygulama süreci, gündelik hayatın içinde yer alan nesnelerin işlevlerinden koparılarak
yeniden düzenlendiği yerleştirmeler ve serigrafi baskılarla ilerlemiştir.
Bu tez, sanatın çelişkiler karşısında edilgen bir alan olmadığını; aksine, çelişkiyi
dönüştürme ve görünür kılma potansiyeli taşıyan bir üretim biçimi olduğunu ortaya
koyar. Yapısöküm aracılığıyla, bastırılan anlamlar açığa çıkarılmış; bireysel deneyim,
toplumsal yapılar ve estetik dil arasında düşünsel bir bağ kurulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Yapısöküm, Çelişki, Düzen, Estetik, Toplum.