Yazar:Pelin Yıldız
Danışman: Prof. Mümtaz Demirkalp
Heykel Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Tez Özeti: "Çocukluk Çağında Oyun, Sanatta Oyun" başlıklı bu raporda sanatta oyun ve oyuncak ele alınırken insanoğlunun hayatındaki yeri ve işlevselliği sorgulanarak, çocukluğa doğru giden bir yol izlenmiştir. Çocukluk bizi derinden etkileyen duygularla dolu bir sürecin olgusudur. Bu süreç içerisinde oyun ve oyuncak, çocukların hissettiklerini tanımlama, öğrenme ve yaşantıyı anlayabilmeye aracı olmaktadır. Aynı zamanda çağın kültürel, ekonomik ve toplumsal özelliklerini yansıtır. Oyun aslında bir iletişim yöntemidir. İletişim ise, insanoğlunun ilk toplumsal becerileri arasında oluşuyla oyunun yapı taşlarından biridir ve bizim gibi sosyal canlılar için vazgeçilemez bir şey olduğundan, oyun hayatımızda fark edemediğimiz şekilde yer kaplar. Çocukluğumuz ise oyunu en yoğun şekilde yaşantımızda barındırdığımız dönemdir. Bütün bu iletişim ağı ele alınırken, oyunun nasıl ortaya çıktığı ve geçmişten günümüze nasıl benzerlik veya farklılıkların olduğu araştırılmış, yaşamda oyunun ve oyuncağın ne derece etkisi olduğu sorgulanmıştır. Bununla beraber felsefe, sosyoloji, psikoloji gibi farklı disiplinlerde de oyun kavramı araştırılmıştır. Oyun kavramı birçok disiplinde konu olduğu gibi, sanat akımlarına ve sanatçılara da ilham kaynağı olmuştur. Raporda, geçmişten günümüze doğru sanatçıların oyun dürtüsüyle eserlerini nasıl ürettiği üzerinden örnekler verilmiştir. Oyun ve oyuncak, yaşantıda nasıl bir iletişim aracı olarak ele alınıyorsa sanatta da sanatçının kullandığı bir iletişim yöntemi olması üzerinde durulmuştur. Bu raporda oyun, kişisel çalışmalarla desteklenmiş ve sanatta yeni kişisel arayışlar, yeni anlatım olanakları, yeni bağlamlar bulunması üzerinde durulmuştur. Uygulamalarda oyunun, herkesin kendiyle ve birbiriyle kurabileceği iletişim aracı olduğu yönünde bir bakış açısıyla günümüz sanatına kişisel katkılar sunulmaya çalışılmıştır.