Danışman: Prof. Kaan Canduran
Yazar: Nur GÜRDAL
ÖZET: Çöp, dünyanın yadsınamaz bir gerçekliği olarak ve her geçen gün çoğalarak insanların günlük hayatlarının vazgeçilmez parçası konumundadır. Yüzyıllar boyunca insanlar dışkı, ceset ve çöpü görünmez kılabilmek ve çürümenin kokusundan kurtulabilmek adına türlü denemeler yapmış ve uygarlığı da bunlardan kurtulmak, düzen, hijyen ve güzellik sağlamak üzerine kurmuşlardır. Lağımlar, mezarlıklar ve çöplükler, yaşam alanlarından uzakta kimsenin görmediği ancak günden güne artan nüfusla birlikte baş edilmesi güçleşen varlıkları hissedilir gerçekliklerini devam ettirmektedir. Bunda hiç kuşkusuz her an her şeyi çöpe dönüştüren ve giderek artan tüketimin etkisi büyük. Temel ihtiyaçlardan özel ihtiyaçlara bir nesnenin kaçınılmaz sonu çöp olmaktır. Kişi çöpe giden her şeyin yerine yenisini koymaktadır. Sürekli bir bitiş ve başlangıç döngüsü mevcuttur ve bu normal bir etkinlik gibi görülmektedir. Ancak bu etkinlik sadece gündelik hayatın getirisi değil kişinin içsel dünyasının da getirisi gibi gözükmektedir. Kişi artık kendisine uymayan, işine yaramayan –duygu, düşünce, karar, insan –her parçayı hayatından uzaklaştırmaktadır. Beğenilmeyen konuşmalar, yazılar, kararlar vb. her ileti çöp olarak adlandırılmaktadır. Ancak kişi şunun bilgisine de sahip değildir: Bir başkası tarafından çöp olarak algılanıp algılanmadığının. Çöp değersiz olanla ilgilidir. Kişiden uzaklaşması, dışlanması gereken değersiz parça. O nedenledir ki, bir nesne, bir düşünce, bir insan, bir topluluk, bir inanç çöp olarak adlandırıldıktan sonra çöp poşetine atılıp ağzı bağlanmakta ve çöpe atılmaktadır. Bu çalışmada; çöpün gerçekliği ve metaforik çerçevesi gerekli literatür taramaları doğrultusunda ele alınmakta, sanatta çöpün kullanımı, sanatçılar ve eserleri üzerinden irdelenmektedir. Tüm bu araştırmalar doğrultusunda; görünmez kılmanın en önemli parçası olan çöp poşeti imgesi kullanılarak seramik uygulamalar yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: çöp, dışkı, ceset, tekinsiz, sanat, seramik.