Yazar:Okan Ercan
Danışman: Prof. Ayşe Sibel Kedik
Heykel Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Tez özeti: "Değişen Gerçeklik Bağlamında Günümüz Sanatında Nesne ve Mekân Sorgulamaları" başlıklı raporda, günümüz gerçeklik algısının oluşturduğu etkenler göz önünde bulundurularak, gerçeklik sorgusunun sanata etkilerinin "nesne" ve "mekân" boyutunda irdelenmesi amaçlanmıştır. Bir üst başlık olan "gerçeklik" birinci bölümde kavramsal çerçevede ele alınmış ve insanın gerçeklikle ilişkisi özne-nesne ilişkisine dayandırılmıştır. Bu bağlamda toplumsal, kültürel, bilimsel, ekonomik ve teknolojik alandaki gelişmeler ile insanın doğayı/dünyayı algılayışı değişmiş, dolayısıyla gerçekliğin tanımı da öznenin nesnel olan ile kurduğu ilişkiye bağlı olarak farklılık göstermiştir. Gerçekliğin değişken bir görünüme sahip olmasının sanatın ele alınış biçimini etkilemesi raporun ana hareket noktasını oluşturmuş, gerçeklik ve sanat arasındaki ilişki irdelenmeye çalışılmıştır.. İkinci bölümde, insanın başlangıçta dış dünyaya, gerçekliğe uyum sağlayarak onu taklit etme eğilimi ve sonraki süreçlerde giderek gerçeği sorgulamaya, çözümlemeye ve hatta dönüştürmeye çalışması, sanatın gerçeklikle ilişkisi göz önünde bulundurularak tarihsel süreçte incelenmiştir. Özellikle 20. yüzyıl başlarında ortaya çıkan sanat anlayışları nesnenin farklı bir gerçeklik düzleminde sorgulanmasına sebep olmuş ve nesne, görüntüsünün ötesinde, kavramsal boyutuyla tartışmaya açılmıştır. Bu durum sanatın kendi gerçeklik düzlemine ait birçok sorgulamaya neden olurken mekâna yönelik yeni sorgulamaları, yaklaşımları ve yeni önermeleri de beraberinde getirmiştir. 20. yüzyılın ikinci yarısında tüketim kültürüne ait göstergelerin sanat alanına taşınmasıyla gündelik yaşam ile sanatın gerçekliği aynı düzleme taşınmıştır. Bu durum her şeyin estetik bir değer kazanmasına sebep olmuştur. Özellikle bilişim teknolojilerindeki gelişmelerle bilgisayarların ve İnternetin yarattığı sanal ortamların yeni türden bir gerçeklik algısını nasıl oluşturduğu irdelenmeye çalışılmıştır. Dijital ortamlarda oluşturulan sanal mekânlar sanal bir gerçeklik deneyimi sunarken bu türden teknolojilerin sağladığı imkanlar sanatı etkilemiş ve yaratılan yeni dijital imgelerin sanat yapıtını oluşturan unsurlar haline geldiği görülmüştür. Buna göre günümüzde birçok sanatçı sanal gerçekliğin getirdiği yeni önermeleri, yaşadıkları dünyayı ifade etmek için kullanmaktadır. Üçüncü bölümde günümüz teknolojisinin sağladığı olanaklardan yararlanarak, nesne ve mekânın yeniden düzenlenmesiyle verili gerçeklik ve sanal gerçeklik arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçlayan rapor, kişisel çalışmalarla desteklenmiştir. Mekâna dair yeni kurgular, mekân içinde yeni mekânlar yaratarak, özne ve mekân ilişkisi, sanal mekânların gerçek mekân algısı kavramına ne denli yaklaştığı hususu sorgulanmış ve bu bağlamda sanat yapıtının olasılıkları ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.