Doğu kültüründe zaman algısının mekan biçimlenişine etkisi

Yazar:Zeynel Dündar
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Emre Demirel

İç Mimarlık  ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı Tezi

Tez Özeti: Mimarinin ana konusu olan mekân, fiziksel düzleme eklenen zaman ve insan faktörleriyle oluşan çok katmanlı bir bütünlüktür. Bu bütünlükte mekân, zaman ile donuk bir imaj olmaktan çıkarak, bir süreç ve akış halinde varlık kabiliyeti kazanmaktadır. Varoluşunu, içinde deneyimleyen insana kendini sunarak kazanan mekân, özne ile karşılıklı bir etkileşim halindedir. Bu etkileşim, zaman faktörüyle sağlanmaktadır. Böylece, zaman ve mekânın birbirinden bağımsız veya ayrı ayrı düşünülemeyeceği, insanların mekânda aslında zamanı deneyimlediği anlaşılmaktadır. Bu anlayış matematik veya geometrik kesin hesaplar yerine, fenomenoloji ile elde edilmektedir. Genel bir kavram olan zamanı anlamak için onu meydana getiren 'an' kavramının toplumlardaki karşılığını bulmak gerekmektedir. Moderniteye göre an, atomik saatlerle mümkün olan en küçük, sınırlandırılmış zaman birimi olarak algılanmaktadır. Klasik doğu düşüncesinde ise daha küçük zamansal bir birimi olmadığı için, ters çevrilinceye kadar bir sürecin izlenebildiği bir kum saatine benzetilebilir. Burada, kum taneleri hiç bir zaman tek başına kum saatinin boğazından geçmedikleri için bir zamansallık ve akışkanlık süreci doğmaktadır. Bu sebeple bir kum tanesi tek başına bir zaman birimi olarak gösterilememektedir. Klasik doğu kültüründe bir süreç olarak bu zamansallığın mekândaki temsiliyeti mimaride 'ara mekânlar' üzerinden değerlendirilmiş; bu mekânların deneyimi ise 'şiirsel imgelem' yoluyla yapılmıştır. Bu amaçla üç boyutlu olarak algılanan ve çeşitli sınırlamalarla tanımlanmaya çalışılan evren farklı bir bakışla yorumlanıp, yüzyıllardır klasik fizikten doğan Kartezyen inanış aşılarak, kesin yargılardan kurtulma şansı doğacaktır.