Endüstri Yapilarinin Yeniden İşlevlendirme Sürecinde İç Mekan Analizi: Mudanya Gar Binasi

Danışman: Prof. Dr. Bilge Sayil Onaran, Prof. Dr. Can Mehmet Hersek

Yazar: Gizem Büke Öztürk

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Anabilim Dalı Doktora Tezi

Tez Özeti: 18. yüzyılda İngiltere’de doğan ve kısa süre sonrasında tüm dünyayı etkisi altına alan Endüstri Devrimi, teknolojik, ekonomik, sosyolojik ve siyasi yönlerden insanlık tarihini önemli ölçüde etkilemiştir. Endüstri Devrimiyle birlikte gelişim gösteren endüstri yapıları da bu dönemde kullanılan makinelerin boyut, biçim ve işlevlerine göre inşa edilmiştir. Endüstrinin gelişmesinde yakından ilişkili olan demiryolları da ulaşım ve taşımacılık alanlarında yenilikçi gelişimlerle teknolojinin hızla gelişmesine ve yayılmasına olanak sağlamıştır. Ancak zaman içerisinde endüstri alanlarının üretim biçiminin değişmesi, sanayi yapılarının yerleşim bölgelerinin dışına taşınması, artan rant değerleri, ulaşım sektöründe hızlı ve ucuz farklı taşıma sistemlerinin üretilmesiyle, hızla gelişen teknolojiye ayak uyduramayan bu yapılar kullanım dışı kalmışlardır. Bu sebeplerden endüstri ve demiryolu mirası olarak nitelendirilen mirasın günümüzde korunması için yeniden işlevlendirilmesi söz konusu olmaktadır. Yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda yeniden işlevlendirme uygulamalarının irdelenmesi amacıyla bu tez çalışması Osmanlı Dönemi’nde Bursa-Mudanya Demiryolu hattı içerisindeki Mudanya Gümrük ve Gar Binası olarak inşa edilen ve günümüzde Montania Otel olarak yeniden işlevlendirilen yapı grubu korunması gereken demiryolu mirası kapsamında ele alınmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılarak veriler; gözlem, görüşme ve doküman analizi ile toplanmış, elde edilen bilgiler ışığında yapıya ait mimari çizimler yapılmıştır. Bu değerlendirmeler sonucunda tarihi yapıların yeniden işlevlendirilme aşamaları ve sonrasında iç mekana yönelik müdahaleleri, çeşitli uluslararası koruma ölçütlerinin maddeleri referans alınarak özgün dokunun korunması adına kriterler belirlenerek değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın tarihi yapıların iç mekanlarının korunmasına yönelik bir metod önerisi olarak bundan sonraki yeniden işlevlendirme çalışmalarında yol gösterici olacağı düşünülmektedir.