Göç hikayeleri

Yazar:Alıgholı Mardanı
Danışman: Prof. İsmail Ateş

Resim Ana Sanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi

Tez Özeti: Göç, tüm medeniyetlerin gelişmesine yol açan, insana bir ihtiyaç meselesi olarak devam etmektedir. Göçmenlik, nostaljik bir duygu ve başka bir yerde, ütopik bir kimliğe bakmaktır. Romantik bir mekan ve zamanın içinde yaşamaya devam etme gibi, göçmen ışık ve karanlık sınırlar içerisinde kalan bir insandır. Göçü daha net anlamak için, onu yakından görmeniz gerekiyor. "Sanat ve Göç, İnsan varlığını, yaşam süreci içerisinde sürekli yenileşmektedir. Göç olgusu kültüre, sanat ve yaşamın her yönünü etkileyen, temel değişim aracıdır. Yalnızca renk, çizgi, doku, Işık, gölge ifadesiyle resimde göç yolunu yansıtmaktayız. Göçler farklı kaynak ve nedenlerden oluşan, çeşitli kavramsal boyutlara sahiptir. Göç teması, üç büyük devrimden dolayı, tarım, endüstri ve dijital gibi modern zamana kadar devam etmektedir. Modern dönemin görsel sanat alanlarımda göç, savaş ve arayış çabalarının yanı sıra kentleşme, sanayileşme tecrübesiyle farklı bir boyut kazanmıştır. Göçmenlik olayı, zaman ve mekan değişmesinin bir sonucudur ancak, 'göç' olgusu bireysel ve toplumsal ifadeler içinde, kendini göstermektedir. Bu konu geçmiş şimdi ve gelecek zaman anlayışı bakımından, sürekli tekrar içindedir. Göç kavramının içinde göçmen, sığınmacı, muhacir, mülteci, mağdur, gecekondulaşma vb. kavram ve tanımlamalar biçimde göç olgusuna bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Görsel sanatlar özellikle de resim sanatı, göç kavramını ortaya koymak için pek çok pencere açar. Göç olgusu üzerine düşünüp, Sanatta Yeterlik çalışmaları sürecinde, çeşitli tekniklerden, malzemelerden yararlanarak göç anlamı farklı ve kişisel yeni bir sanatsal dille ifade etmeye çalışılmıştır. Modernizm, küreselleşme, üretim, doğa kullanımı, ticaret ve hizmetlerin süratle sanayileşmesiyle başlamıştır. Çağdaş çeşitli göçler ortamında yaşarken, medya, iletişim araçlarından etkilenerek sanatçı kişisel imgelerini de resimlerinde kullanmıştır. Ayrıca, geçmişte yaşadığı göç tecrübelerini ve coğrafik olayları da bir araya getirerek tuvale yansıtmıştır. Modern dönemde, açılan fabrikalar, şehirdeki yapılanma ve doğa kaynaklarını fazlasıyla kullanmanın etkileri altında, yeni göçler hareketi başlanmıştır. Sanatta Yeterlik, resim çalışmalarının sürecinde, tüm sanat dallarında, sinema, heykel, fotoğraf, yeni sanatlar özelikle de, resim tarihi boyunca yaratılmış olan göç eserlerindeki semboller ve metaforlar araştırılmıştır. Biçimsel açıdan ortak noktalar estetik ve görsel olarak resimlerde ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, konunun temel noktalarına ulaşarak, soyutlama tarzında resimlerdeki plastik ögeler ve göç atmosferi, farklı kompozisyonlar içinde bir araya getirilmektedir. Ben de sıkça yer değiştiren bir toplumun göçmen sanatçısı olarak, göç etkisindeki sembolik göstergeleri eserlerde yansıtmaktayım. Göç temasının çağrıştırdığı umut, hüzün, direnç, arayış, adalet, adaletsizlik gibi bütün temalar da kompozisyonlarımda görsel ögeler şeklinde yerleştirilmiştir. Resimdeki figürler, atlar, balıklar ve çeşitli ögeler, bütün renkler, taşıdıkları eşyalar dahil her ayrıntıyı göç olgusunun önce bireysel sonra da toplumsal etkilerini ve bu etkinin çağrıştırdığı estetik izleri, resimlerde yansıtma çabasındayım. Benim Sanatta Yeterlik çalışmalarımın göç kavramı ve olgusunda yarattığı toplumsal etkiyi içsel ve bazen de kişiselleştirerek ortaya koydum. Bu anlayışlar arasında kentleşme, sanayileşme resimlere ve bu olaylara bağlı olan gecekondu, yoksulluk, kent halleri, kölelik, insan ticareti, terörizm gibi temalar resimlerimde ön plana çıkartılmıştır. Soyutlama bir yaklaşımla resim sınırları içerisinde kişisel bir sanatsal dil yaratmaya özen gösterilmiştir. Farklı teknikler ve malzemelerden yararlanarak, göç kavramını odak noktası haline getirip görsel bir dille bu olguyu ifade edilmeye çalışılmıştır.