"Gündelik hayatta yabancılaşmış birey - mekan ilişkisi"

Yazar:Fide Lale Durak

Resim Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Doç. Serap Emmungil Karamanoğlu

Tez Özeti: Gündelik hayat, bireyin boş vakit, aile yaşamı, özel yaşamı gibi yaşamını belirleyen tüm anlarından; yemek, içmek, uyumak, alışveriş yapmak gibi eylemlerin toplamından ve tüm bunların toplumsal ilişkilerinden oluşmaktadır. Gündelik hayatın bir bütün olarak nesnelliği ise somut bireyi belirler. Bu araştırmada ele alınan konular, gündelik hayat ve bu hayatın belirlediği bireyler; bireylerin yaşam ile kurduğu/kuramadığı ilişki biçimleri ve bu ilişkilerin mekânla bağlantılarının sanata yansıması kapsamındadır. Gündelik hayatın içerdiği eylemler, toplumsal bir mekânda ve zamanda meydana gelir. Dolayısıyla, bu noktada mekânlar bireylerin yabancılaşmasına neden olan nesnellikler olarak tanımlanır. Araştırma kapsamındaki resimlerde sistem ve birey, sistemde bireyin bilinci, sistemin yarattığı mekânlar ve bunlar arasındaki ilişkiler konu edilmiştir. Sanatsal uygulamalarda yabancılaşma kavramı, bireylerin gündelik hayatta yaşamla ilişkilenememesi sonucunda ortaya çıkan duygu olması bağlamında ele alınmıştır. Tarihsel süreç içerisinde yabancılaşma kavramının Hegel, Feuerbach, Fromm, Marx ve Lefebvre gibi düşünürlere göre geçirdiği değişim incelenmiştir. Toplum içinde insanın yalnızlaşması ve bunun sonucu oluşan yabancılaşma duygusu kavramsal olarak açıklanmış aynı zamanda gündelik hayat ile ilişkisi vurgulanarak bütünlüklü bir değerlendirmeye varılması amaçlanmıştır. Tez içerisinde yer alan sanatsal çalışmalarda benimsenen temel yaklaşım mekânın, toplumsal mekân olarak üretilmesi olmuştur. Mekân-zaman-para üçlemesinde kurulan hâkimiyetin toplumsal iktidarı belirler hale gelmesi, tarih boyunca mekân kavramına olan yaklaşımları da değiştirmiştir. Bu araştırmada mekân, felsefi olarak Aristoteles, Descartes, Kant, Heidegger gibi filozofların yaklaşımları doğrultusunda incelenmiştir. Kentleşme, kentsel mıntıkalar, müşterek mekân kavramları Harvey, Lefebvre, Stavrides ile birlikte güncel bir tartışma olarak ele alınmıştır. Araştırma kapsamında yer alan çalışmalar gündelik hayat izlenimlerinin otobiyografik öğelerle buluşmasından yararlanılarak oluşturulmuştur.