Kara romantizm, düşsel imgeler ve kâbus resimleri

Yazar:Cumhur Okay Özgör
Danışman: Yrd. Doç. Mustafa Salim Aktuğ

Resim Ana Sanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi

Tez Özeti: İlk olarak, 1930 yılında Mario Praz'ın adlandırmasıyla Kara Romantizm (Dark Romanticsm), garip görünümlerin resmedildiği, şok ve dehşet tasvirlerinin yoğunlaşıldığı, estetizmle Sembolizm'in, dekadan (çöküş) ile akıl dışılığın kendini iç içe bulduğu bir anlayış olarak sanat dünyasına egemen olmuştur. Orta Çağ'dan itibaren cehennem tasvirleriyle birlikte özellikle XVIII. yüzyıldan günümüze, insanın iç çatışmalarını yansıtan kara resimler, gotik edebiyatın hayaletlerini, canavarlarını ve histeri krizi içindeki ruh hallerini tuvale taşır. XVIII. yüzyıldan günümüze sanat eserlerinde yer alan grotesk bedenler üzerinden biçim kazanan karanlık kâbuslar, yıkım ve ölüm içgüdüsü, delilik, gizem, irrasyonellik, suç ve distopik olan tüm olgular, metafizik evrenin varlık alanları olarak, Kara Romantizm'in başlıca öğeleridir. Edebiyatta Kara Romantizm, kendisine neo-gotik (yeni gotik) olarak yer bulurken, akıl çağına, dönemin politikasına ve devrimlere tepki olarak karşımıza çıkar. Karanlık, kasvetli olanın önem kazandığı, daha çok kötümser (pesimist) doğayı ele alan gotik romanlar, günümüze kadar popülerliğini sürdürür. İngiliz Gotiği ile ilişkili olarak, feodal gücün imajları olan şatolar ve kaleler daha sonraları Amerikan Gotiği'nde ev ile ilişkili hale gelmiştir. Harabeler, mezarlar, manastırlar, ormanlar, malikâneler; paranoya, histeri ve voyörizm (röntgencilik); sınıfsal ayrım, cinsiyetçilik, ataerkil güç, kimlik sorunu, yeni topraklardaki kıyımlar, kâbuslar ve toplumsal düzen literatürde/resimde/sinemada Kara Romantizm'in ilgilendiği konular, mekânlar ve ruh halleri olmuştur. Vampirler, cadılar, demonlar, canavarlar, deli doktorlar, hayaletler ve ucubeler ile birlikte düşsel figürler popüler kültüre değin sanat dallarında değişimler göstermiş, resimlerarası ve metinlerarası bir etkileşim içerisinde günümüze kadar kâbusun imajları olmuştur.