Yazar:Engin Demirok
Danışman: Prof. Dr. Bilge Sayıl Onaran
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
Tez Özeti: Kavramsal tasarım çerçevesinde distopya sineması üzerinden yeni mekan üretimini tartışmaya açan bu çalışma, Eisenman'ın 1970 tarihli ''Kavramsal Mimari Üzerine Notlar: Bir Tanıma Doğru'' isimli makalesinde dikkat çektiği; mimarlık ve mekan üretiminin söylem dilini geliştirmek ve/veya değiştirmek için alan dışındaki kavramlarla etkileşimi hedef kabul etmektedir. Bahsi geçen hipotetik temel doğrultusunda çalışma, üç basamaklı piramidal bir model çerçevesinde değerlendirilmelidir. Piramidin temelinde iletişimbilim ve mekan etkileşimi esas kabul edilmekle birlikte; bölüm kapsamında bir yönüyle geleneksel mekan üretim metodolojileri tartışmaya açılırken, diğer yönüyle geleneksel üretimin kavramsal üretim sürecine dönüşümü örnekler üzerinden tartışılmaktadır. Piramidin ikinci basamağında; estetik söylem dili, üretim ve sunuş teknikleri bakımından birbirine benzerlik gösteren mimarlık ve sinema etkileşimi doğrultusunda gelecekteki yeni mekanın üretim biçemi ortaya konulmaktadır. Bu çerçevede sinema sanatı içerisine yerleşik mekanın üretim biçimi, bir yönüyle gerçek (mimari) mekanda sinematik sürecin kavramsal olarak kullanılabilirliğini incelerken; diğer yönüyle sinematik mekanın oluşumunda gerçek (mimari) mekan kullanımı incelemektedir. Tezin ağırlıklı olarak serim ve düğüm bölümünü oluşturan piramidin tepesindeki üçüncü bölümde ise bir alt tür olarak distopya sinema üzerinden mekan incelemeleri yapılmaktadır. Bu kapsamda distopya kavramına ait temel kapsam ve sınırlılıklar ortaya konulduktan sonra sürecin distopya sinema dönüşümü tartışılmaktadır. Dünya sinema tarihine ait kırılma noktalarıyla ve mimari göstergeleriyle ön plana çıkan on dört distopik film örneklemi üzerinden yeni mekanın üretim biçemi; sosyolojik, fiziksel ve estetik söylemleri birlikteliğinde ortaya konulmaktadır. Araştırma süresince alt başlıklara ait kavram, tanım ve disiplinlerarası etkileşim kapsamında ortaya konulan çapraz eşleştirmelerin anlaşılır ve kolay takip edilebilir olması dikkate alınarak, materyallerin aktarımı sıklıkla tablolar üzerinden tematik bir çerçeve doğrultusunda kurgulanmaktadır. Geçmiş ve güncel film örneklemleri üzerinden çıkarılan genel çerçevenin gelişim dizesi, distopya sinemasının asal biçimlenişinde mekan üretimin pozitif katkısını ortaya koymaktadır. Tüm bu veriler doğrultusunda çalışma, günümüzde mekanın değişen yeni algısı, biçimi, anlamı ve üretim metodolojileri üzerine ontolojik bir değişikliğe dikkat çekmektedir.