Kent melankolisi

Yazar:Fergana Kocadoru
Danışman: Prof. Dr. İsmail Ateş

Resim Ana Sanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi

Tez özeti: Kentler, çağlar boyu insanlık tarihi ile birlikte gelişme göstermişlerdir. Toplumsal ilişkilerin merkezi olan kentler, Sanayi Devrimi ile birlikte dönüm noktası yaşamışlardır. 18.yy'daki Sanayi Devrimi insanlara kolaylık, üretim bolluğu vadederken aslında büyük bir bunalımın habercisi olmuştur. Artık insanlar, kırsaldan ve doğal yaşamdan koparak sanayileşen yerlere gelip nüfus merkezleri kuracaklardır. Modern yaşamın merkezi olan kentler, yalnızca toplumsal yaşamı değil sanatı da etkilemiştir. Kentin bireyde yarattığı tahribat Sanayi Devriminden beri sanatçının ele aldığı konulardan biri olmuştur. İnsanoğlu bilinçsizce, kentlerde tüketim kültürüne ve anonimleşmeye her geçen yüzyıl daha da sürüklenmiştir. Bu tüketim kültürü metalaşan insanı ve bunun sonucunda bireyde derin bir yalnızlığı doğurmuştur. Günümüzde de önünü alamadığımız bilinçsiz kentleşme, modern yaşamın getirdiği anonimleşme, bireylerde ağır bir içe kapanışa, duyarsızlaşmaya neden olmuştur. Sanatta kent imgesi bu yüzden farklı anlamlara bürünerek karşımıza çıkmaktadır. Kentlerin fiziksel görünümünden öte kentteki bireyin yaşantısı sorunsal haline gelmiştir. Sanatçılar kent mekânını günümüzde, yeni, biçim ve teknolojilerle bireyin iç dünyası üzerinden sorgulamışlardır. Bu bağlamda "Kent Melankolisi" isimli bu tezdeki yaklaşım, değişen kent algısının birey üzerinde yarattığı melankolidir. Sanat dalları arasındaki ilişki dikkate alınarak (resim, sinema, edebiyat) yapılan bu çalışmada bireysel kent deneyimleri yer almaktadır. Kaynak taramaları ve okumalar sonucunda kazanılan veriler tezde kullanılmıştır. Çalışma boyunca üç farklı başkentte (Viyana, Berlin ve Ankara) kent-birey ilişkisini bireysel gözlemleme imkânı bulunmuş, kentteki bireyin melankoli ile iç dünyası sanatsal yaratım için temel oluşturmuştur. Kenti yaşayan bir birey olarak elde edilen deneyimler konu olarak ele alınmıştır.