Yazar:Melike Şerbet
Danışman: Doç. Adile Feyza Özgündoğdu
Seramik Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Tez Özeti: Sanat eseri ya da herhangi bir obje olsun, en saf haliyle okunduğunda bile seramik, kilin ve ateşin aracılığıyla varlık kazanmıştır ve öyle ki doğadaki toprak halinden bambaşka bir kimliğe bürünmüştür. Malzeme ve araç olmaksızın salt kendi varlığı dahi türlü tinsel iletiler içermektedir. İnsanoğlunun en eski biçimlendirme etkinliklerinden biri olan mimarlığın zamandaşı sayılabilecek seramik de tıpkı mimarlık gibi yüzyıllardır insani yaratıların etkisinde kalmıştır. Zaman içinde ilk varlığından farklı şeyler iletmeye başlamıştır; yeri gelmiş kült objesi, kap kacak, evi inşa eden kerpiç, teknolojinin en vasıflı materyali olmuş, yeri gelmiş sanatın en kadim malzemesi haline dönüşmüştür. Seramiğin bu üstün ve bitimsiz nitelikleri arasında en tanıdık gelen yüzü ise binalarda zemin döşemesi, iç mekânda dekoratif bir pano, belki bir şöminenin rengârenk mozaik süslemesi olmasıdır. Nitekim seramik zengin repertuvarıyla her dönem mimarlığa hizmet etmiştir. Mimarlık ve seramiğin arkhe' de (başlangıç olanda) barındırdığı tektonik (yapım, inşa) kodlar, onların aynı dışavurum esaslarına dayandığını işaret etmektedir. Dolayısıyla çalışmanın asıl konusu, seramiği bir yapı malzemesi olarak görmek değil, arkitektonik biçimlerin seramik sanatında yorumlanması üzerinedir. Araştırmanın kazanımı, mimari karakterli öğelerin yarattığı plastik duyarlılıkları, seramik birimlerle inşa ederken deneyimleme olarak önerilmektedir.