Yazar:Kurt Orkun Aktaş
Danışman: Doç. Dr. Bilge Sayıl Onaran
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Tez Özeti: Günümüz hastanelerini ele alırken sadece hasta tedavisi gibi tek bir konu başlığı altında değerlendirmek birçok bakımdan yetersiz kalmaktadır. Çağdaş dünyada hastane mekanlarını bir sistem yaklaşımıyla tanımlamak gerekmektedir. Bu yaklaşıma göre; hastaneler değişiklikler gösteren bir çevre içinde, çevreden alınan girdiler işlenerek, işlenmiş girdilerin tekrar aynı çevreye iade edildiği ve geri bildirim özelliğine sahip bütüncül bir sistem olarak ele alınmaktadır. Bu sistematik yaklaşımda, sistemin söz konusu girdileri şu şekilde sıralanabilir: hastalar, insan gücü, malzemeler ile maddi ve finansal kaynaklar. Hastane yönetimi alanında yürütülen akademik çalışmalar; çağdaş yaşamın bir gerçeği haline gelen rekabet unsurunun, hastanelerce sunulan hizmetin kalitesine olumlu yönde etkili olduğunu ortaya koymaktadır. İnsanlar-arası ilişkilerin hassasiyetle incelenmesinin uygun olacağı günümüz hastanelerinde, hastalar ve doktorların birbirleriyle kurdukları sosyal ilişkide mekânsal unsurların da etkin olacağı düşünülmektedir. Sağlık hizmeti sürecinin sonunda, hastanın süreç ile ilgili deneyimlediği tatmin duygusu ve güven algısı kavramlarının oluşmasında ve bunların sonucunda hekim ile hasta arasında kurulan ilişkide mekanın da katkısının olması yadsınamaz. Mekan ve mekanı oluşturan unsurların, hasta doktor iletişimine etkisi bu tezin temel sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde; bu çalışmayı hazırlayan unsurlar ele alınmakta çalışmanın temel amacı, kapsamı, yöntemi ve temel problem açıklanmaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünde; hastanelerin cumhuriyet sonrası dönemde tarihsel gelişimi, genel özellikleri ve sınıflandırılmaları ele alınmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde; hastaneler ve insan etkileşimi; psikofizik, insan davranış kuramları, insan gereksinimleri, kültür, hasta hakları kavramları, hastanelerde hasta mekanları ile birlikte tartışılmıştır. Çalışmanın dördüncü bölümünde; hastanelerde mekan etkileşimi üzerinde durulmuştur. Mekanın öğeleri, mekanın algılanışı, algıyı etkileyen yasalar, mekanın dili, mekanda anlam, mekanda kalite algısı ve mekan öğeleri ile ilişkisi tartışılmıştır. Hastane mekanlarının tasarımı, aydınlatma, akustik, iklimlendirme, mobilya ve donatı elemanları, malzeme, renk ve doku kavramları ile birlikte ele alınmıştır. Çalışmanın beşinci bölümünde; hastanelerde insan-mekan etkileşimi konu edilmiştir. İletişim modeli, temel iletişim süreçleri, duyum ve algılama, algılamayı etkileyen unsurlar, mekansal algı, biliş ve değerlendirme, mekansal davranış, kullanıcı-tasarımcı iletişim sürekliliği, hastanelerde hasta tatmini, sağlık çalışanlarında iş tatmini ve hastanelerde tatmin hissi gibi kavramlar, mekan kavramı ile ilişkili olarak tartışılmıştır. Çalışmanın özgün altıncı bölümünde; Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı kliniği muayene odalarındaki hasta-doktor iletişimine mekânın etkisi üzerine yapılan alan çalışması ile ilgili bilgiler verilmektedir. Alan çalışmasının tanımı, metodu ve örnek hacminin belirlenmesi süreçleri aktarılmış, alan çalışması değerlendirilmiş, anket sorularının veri analizleri yapılmış, araştırma verileri lojistik regresyon istatistik yöntemi kullanılarak değerlendirilmiş ve hipotezler sınanmıştır. Çalışmanın sonuç bölümünde ise; alan çalışmasından elde edilen veriler doğrultusunda çalışmanın hipotezlerinin değerlendirilmesi yapılmıştır. Saha çalışması ile elde edilen verilerin yorumlanması sonucunda muayene mekânlarının fiziki koşullarının doktorla hasta arasında kurulması gereken iletişimde etkili olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Muayene mekanının fiziki koşullarının değerlendirilmesi sonucunda; doktor ile kurulan iletişime en fazla etkiyi, rahat mobilyaların kullanılmasının yaptığı anlaşılmaktadır. Çocuk hastaların ebeveynlerinin mekânsal tercihlerinin diğer hastalara oranla daha fazla olması da araştırmanın önemli sonuçlarından biridir. Hasta-doktor arasında güven ilişkisinin kurulmasında mekanın etkili bir unsur olduğu değerlendirilmiştir.