Sanat Pratiklerinde Politik Bir Nesne Olarak Beden Ve İktidar

Danışman: Doç. Funda Susamoğlu

Yazar: Emin Köseoğlu

Seramik Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi

Tez Özeti: Yüksek Lisans Tez Çalışma raporu olarak sunulmakta olan bu araştırması Michel Foucault’nun egemen, disiplinci ve biyo-iktidar modellerinden temellenerek, iktidarın beden üzerindeki etkilerini incelemektedir. Aynı zamanda tarihsel inceleme yöntemiyle yapılan bu çalışma, tarihöncesi dönemden, 21.yüzyılın ilk çeyreğine kadar beden ve iktidar arasındaki ilişkiyi analiz ederek, sanat tarihinden örneklerle birlikte tartışmaktadır. Neolitik dönemle birlikte insanın dünyaya yayılımı başlaması sonucunda, doğaya karşı güç istenci açığa çıkmaktadır. İnsanlık genel olarak birçok konuda birbirinden farklılaşarak, birbirine karşı güç elde etme arzusu taşıyarak, iktidarın temelini oluşturmaktadır. İktidar kavramı kapsamında anaerkil sistemden, ataerkil sisteme geçişe değinilerek Michel Foucault’nun iktidar modellerine zemin oluşturulmaktadır. Egemen iktidar modelinde, yaşam ve ölüm hakkı üzerinden bedenle bağı kurulmaktadır. Disiplinci iktidar modelde gelişen Panoptikon ilkesiyle iktidar, bireyi beden ve özne olarak ayrıştırmakta ve denetim, gözetim mekanizmalarıyla da bedene tahakküm göstererek, bireyin davranışlarını ve düşüncelerine erişmeye çalışmaktadır. Aynı zamanda bu modelle birlikte ön plana çıkan özneleştirme pratikleri de tartışılmaktadır. Biyo-iktidar modeldeyse nüfusun keşfiyle rakamlar üzerinden değerlendirilen yaşam, bir iktidar nesnesi haline gelmektedir. Yaşam ve beden üzerinde işleyen bu modelde, iktidar materyalist bir konumda yer almaktadır. Böylece hukuksal olmaya son vererek, beden ve hayat gibi gerçek nesnelere odaklanmaktadır. Biyo-iktidar model yasaklama getirmemektedir. Bu iktidar modelde akılsallığın liberalizm olmasıyla gelişen iktidar mekanizmaları, bireye özgürlüğü temsil ederek, onun davranışlarını ve düşüncelerini yönetmektedir. Bu süreçle şekillenen “Sanat Pratiklerinde Biyopolitika” başlığı altında iktidar mekanizmalarının temelini oluşturan beden, mahremiyet, yaşam ve ölüm kavramları sanat tarihinde kronolojik bir biçimde incelenmektedir. Post-moderne kadar incelenen sanat tarihindeki örneklerle, Foucault’nun iktidar modellerinin ilişkisi kurulmaktadır. Bu incelemelerle dünyanın da bir disiplin mekanizmasına dönüşerek, beden üzerindeki etkisi tartışılmaktadır. Aynı zamanda raporda yer alan kişisel sanat çalışmaları, iktidar modellerine ve iktidarın bedene uyguladığı tahakkümlere karşı bir direnç göstergesinin temsili olmaktadır. Bu doğrultuda formları oluşturan malzemeler başta seramik çamuru olmak üzere sakız, balmumu ve köpük silikon kullanılarak şekillenmekte; beraberinde video, fotoğraf ve etkileşime açık disiplinler arası bir tutum ortaya koymaktadır.