Yazar: Yasemin BOL
Seramik Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Danışman: Prof. Kaan CANDURAN
Tez Özeti: Plastik Sanatlarda hareket kavramı, farklı dönemlerde farklı biçimlerde ele alınmıştır. Özellikle resim, heykel ve mimarlık alanlarında kendini gösteren bu kavram iki genel başlık altında değerlendirilebilir. İlkinde gerçek bir hareket söz konusu değildir. Figür veya nesneler durağandır fakat hareket ederken bir an dondurulmuş gibidir. 1960 sonrasında yoğun olarak görmeye başladığımız ikincisinde ise fiziksel bir hareket söz konusudur. Bu tür eserler çoğunlukla mühendislik bilgisi ya da bir mühendis ile birlikte çalışmayı gerektirir. Naum GABO ve Antoine PEVSNER’in 1920’de hazırladığı Gerçekçi Bildirge’de ilk kez kullanılan “kinetik” teriminin güzel sanatlarda yaygınlık kazanması zaman almıştır. Resim ve heykel alanlarında hareket yanılsaması için uzun süre “dinamik” terimi kullanılmıştır. 1950’lerde sanat terminolojisine giren Kinetik Sanat, bugün çok farklı üslup ve teknikleri kapsayacak biçimde uygulanmaya devam etmektedir.
Bu çalışma ile başlangıcından günümüze kadar seramikte hareket unsurunun nasıl ve ne amaçla kullanıldığı, Seramiğin Kinetik Sanat içerisinde var olma sorunları ve pratikte malzemenin sınırlılıklarının/olanaklarının ortaya konması amaçlanmaktadır. Seramikte Hareket kavramı ile ilişkili olarak Kinetik Sanat, Optik Sanat, Optik Oyuncaklar, görsel yanılsama ve görme kusuru konuları araştırılacak, bu alanların birbirleri ile ilişkileri tartışılacaktır. Ayrıca günümüz teknolojisinden faydalanarak yapılacak kişisel uygulamalar ile seramik sanatında hareket konusuna farklı bir bakış açısı getirilmeye çalışılacaktır.