Tekinsizlik Üzerine Görsel Çözümlemeler

Danışman: Doçent, Serap Emmungil Karamanoğlu

Yazar: Banu Çiçek Özal

Resim Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik  Tezi

Tez özeti: 21. yüzyıl şüphesiz ki gerçekle bağımızın hızla kopmaya başladığı, yalanın meşrulaştırıldığı bununla birlikte öznenin, gerçekliğin tanımına uymayan olay, olgu ve durumları yaşamın birçok alanında -ekonomik, siyasal ve toplumsal- deneyimlediği bir çağdır. Özellikle ülkemiz gerçeğinde sıklıkla deneyimlenen bu durum, bir yandan etik değerlerin yitirilmesi, belirsizlik ve güvencesizlik gibi olgularla birlikte yaşamakta olduğumuz süreci akılla kavranabilir olmaktan uzağa taşımaktadır. Aynı zamanda bu durum özneyi kendini güvende hissettiği, korunaklı, güvenilir ve öznel alanından uzaklaştırmakta ve bilinçli bir kurguyla yaratılmak istenen tekinsizlik hissini pekiştirmektedir. Tekinsizlik hissini arttıran gözetim olgusu ise özneyi daha güvensiz, kaygılı ve umutsuz bir gelecek beklentisine sürükleyebilmektedir. Fakat sanat tarihi boyunca üretilen yapıtlara bakıldığında, gerçek (varlığı yadsınamayan olay, olgu ve durum) karşısında duyulan şüphenin sanatçıları -korku, kaygı ve benzeri duygularla birlikte- oldukça doğurgan bir sınıra bıraktığı ve kimi zaman da bu sınırı aşmaya ittiği görülmektedir. Bu araştırmada tekinsizlik kavramı Freud’un düşünceleri çerçevesinde temellenmiş, kavramın içinde barındırdığı “olmayan bir şeyin ansızın ortaya çıkışı ya da olan bir şeyin aniden yok oluşu, belirsizlik, güvencesizlik, tanıyamama ve akılla kavramaktan uzak olma” hisleri çağımızın politik söylemi çerçevesinde incelenmiştir. Bu nedenle kavram, cazip kullanımlarından (esrarengiz, perili, ürpertici gibi) uzak tutularak spesifik olarak iktidar-özne ilişkileri ve bu ilişkilerin sanata yansıması bağlamında ele alınmıştır. Uygulama çalışmalarının çıkış noktası olan tekinsizlik hissi, gözetim olgusu ve özneye hissettirdikleri temelinde ele alınarak sanat uygulamaları üzerinden araştırılmıştır. Bu süreçte tekinsizlik hissi, beslendiği bilinçaltı ögelerle birlikte benzer metaforlar yaratmış, bu durum kimi zaman ifadeci kimi zaman kavramsal bir yaklaşımla çözümlenmeye çalışılmıştır