Yazar:İsmail Bezci
Danışman: Prof. Pelin Yıldız
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
tez Özeti: Teknoloji ve mekan insanoğlunun varoluşundan itibaren varlığını sürdüren ve sürekli olarak birbirini etkileyen iki olgudur. Tarihsel perspektife baktığımızda; teknoloji mekanı ciddi anlamda etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Mekanda, teknolojik bağlamda en çok etkilenen mekan yüzeylerdir. Mekan yüzeylerine bakıldığında nasıl ve hangi teknoloji ile yapıldığı, hangi döneme ait olduğuna kadar birçok bilgi elde edilebilir. Günümüze kadar, teknolojinin doğrudan etkilediği mekan yüzeyleri, nitelik olarak birçok değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Özellikle günümüzde sayısal devrim teknolojileri ile birlikte yüzeyler etkileşim yeteneği kazanmış bu da mekan yüzeyleriyle iletişim kurulabilir hale gelmemize olanak sağlamıştır. Bu çalışma kapsamında; Birinci bölümde, çalışmaya ilişkin araştırmanın konusu ve problemin belirlenmesi, çalışmanın amacı, kapsam ve yöntemi hakkında bilgi verilerek bir giriş yapılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise, çeşitli sebeplerden ötürü doğal mekanlardan ayrılan insanın, doğa içerisinde kendine ait tanımlı bir alan yaratma ihtiyacı ve isteği ile mekan üretmeye başlamasından bahsedilmiştir. Bu bağlamda öncelikle mekan kavramı tanımlamaları, mekanların biçimlenme süreci bakımından değerlendirilmesi ve iç-dış mekan oluşumlarına yönelik açıklamalar yapılmıştır. Mekan kavramına ilişkin yapılan açıklamaların genelinde sıkça bahsedilen mekansal boşluğu tanımlayan fiziksel elemanlarının incelendiği üçüncü bölümde, mekanı oluşturan bileşenler bağlamında sınırların, yani mekan yüzeylerinin, tipolojik, pozisyon ve yönelimlerine dair yapılan açıklamaların yanı sıra mekan yüzeyinin malzeme, renk, doku, form vb. bileşenlerinden bahsedilmiştir. Mekan yüzeyinin, teknolojik gelişmeler ile birlikte tarihsel süreçte nasıl bir değişim ve dönüşüm yaşadığına ilişkin açıklamaların yer verildiği dördüncü bölüm, Endüstri Devrimi Öncesi, Endüstri Devrimi ve Sayısal Devrim başlıkları altında üç farklı dönemde işlenmiştir. Her dönem için çalışma kapsamına dair kavramsal açıklamalar yapılmış, anlatılan dönemin önemli yapılarının yüzeyleri üzerinden o dönem içerisindeki teknolojik gelişmeler kısaca ele alınmıştır. Bu sayede tarihsel süreçte mekan yüzeyinin geçirdiği değişim ve dönüşüm açıklanmıştır. Çalışmanın asıl kapsamı ve hipotezin desteklendiği beşinci bölümde sayısal devrim teknolojileri ve mekan yüzeyleri arasında köprü oluşturularak incelemeler yapılmıştır. Enformasyon teknolojileri ve disiplinlerarası yaklaşımın özelinde, etkileşim kavramı üzerine yapılan açıklamalar ile mekan yüzeyi arasında ilişki kurulup etkileşimli mekan yüzeyine ilişkin tanımlamalar yapılmıştır. Oluşturulan bu ilişki ile etkileşimli mekan yüzeyinin gereklilikleri belirlenip, bu gereklilikler doğrultusunda etkileşimli mekan yüzeyleri için; medya yüzeyleri, akıllı ışık yüzeyleri, şekil hafızalı yüzeyler ve robotik yüzeyler şeklinde dört başlık belirlenmiştir. Bu başlıklar çerçevesinde etkileşimli mekan yüzeyi gerekliliklerine uyan ve başlığa ilişkin açıklamaları karşılayan örnekler mekan yüzeyi bileşenleri açısından incelenmiş, tablolar oluşturulmuş ve tespitler yapılmıştır. Sonuç bölümünde elde edilen çıkarımlar ve veriler doğrultusunda, teknolojik gelişmelerin mekan yüzeylerine çağdaş yansımalarında, günümüzde hakim olan kavramlar kapsamında nasıl bir sınıflandırma yapılabileceğine yönelik öneri geliştirilmiş, yapılan sınıflandırmaların mekan yüzey bileşenleri ile incelendiğinde iç mimarlık disiplini için kazanımları açıklanmış ve gelecekte bu yansımaların nasıl olacağına ve etkilerinin ne olacağına yönelik ön görüler vurgulanmıştır.