Yazar:Mohammad Saeı
Danışman: Dr. Öğr. Üyesi M. Mesut Çelik
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
Tez Özeti: Günümüze değin tasarlamaya yönelik çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Sanat ve tasarım alanında yeni gelişmelere neden olan bu yöntemler, tasarımcılara düşünce kaynağı olurken birçok yeniliklere de yol açmıştır. Yaratıcılığa yol açan yöntemler genelde iki sınıfta tanımlanır: soyut ve somut. Soyut kavramı, dünyanın nesneselliğine karşı öznesellikten oluşan öteki bir dünyaya bağlıdır ve hayal dünyasında gerçekleşmektedir. Şiir, soyut bir yapıya sahip olarak imgeler dünyasından kaynaklanmaktadır. Şiir, şairin zihninde olan imgeleri gerçekleştirmek için sözcuklerden faydalanır. Aynı mimaride olduğu gibi malzeme çeşitlerinin görevini yapıyor. ancak okuyucu metini okuduğunda algılarıyla şiiri hayalında kendi bakış açısına göre yorumlar. Şiire edebiyat bilim açısından baktığımızda, şiir bir kitlenin dili ve zekasının diyalektik bir bireşimidir (sentezidir). Söz konusu mekân olunca, mekânlar yer yüzünde insanın duygusal ve tinsel dünyalarının biçimsel barınaklarıdır. Mekânlar çok katmanlı öznel olarak, düşünüp hayaletme (imgeleme) varlığını şiirle bulmaktadır. Bir tasarımcı, tasarım sürecinde yaklaştığı problemlere karşı özgü bir ana fikir oluşturabilir. Yanısıra bu ana fikiri kendine özgü bir yöntem ve teknik olarak geliştirebilir. Bu çalışmada baş konumuz varlık fenomenolojisinde mekân ve şiir ilişkileri olarak, Birinci bölümde şiir ve mekân bağlamında sözü geçen yazarların düşüncelerinden yola çıkarak çalışmamızın alan sınırlarını çizmek amacıyla fenomenolojik yaklaşımlara giriş yapmaktayız. Ve ikinci bölümde varlık ve mekâna yönelik fenomenolojik çalışmaları inceleyip, mekânın varlık fenomenolojinde tanımını açıklamaya çalıştık. Fenomenoloji felsefesinde insan varlığın merkezinde yer alarak, varlığı kendi yorumları ve deneyimleri ile algılamaktadır. Bir sanatçı fenomenoloji yöntemiyle nesnelere ve mekâna yaklaşarak daha değişik ve kendine has bir eserler yaratabilir. Şair mekânların etkisiyle kendi şiirini yaratabiliyorsa, bir mimar da şiirden esinlenerek kendi yorumlarına ve hayal gücüne dayalı şiirsel mekânlar yaratabilir. Bir mekânın oluşumunda formun biçimlendirilmesi ve onun kontrolü en kolayıdır. Ancak mekân şiir gibi hem hayal gücü ve hem hislerden dolu bir özelliğe sahiptir. Dolaysıyla mekânı böyle düşünürsek, birçok şiirsel mekânlar yaratılabilir; başka bir deyişle, mekân şiirdir, eğer bir şiiri anlamlı kılan metafor, paradoks ve semboller gibi sanatların hayal gücü ise, Mekân da aynı şiir gibi bu kategorilerden ayrı değildir. Dolayısıyla üçüncü bölüm mekânın şiirini ortaya çıkaran ve yaratıcılığa yolaçan konuları tartışmaktadır. Son bölümde ise konumuzla ilgili somut, soyut ve duygusal (şiirsel) yöntemlerden özet bir şekilde örnek göstererek yaratılıcığa doğru alternatifler sunmaktayız. Tasarım bilişi aracılığıyla, tasarım bilimini ve bilimsel bir tasarım anlayışının gelişimini oluşturmak mümkündür. Tasarım bilişleri faaliyetlerin modellerini test etmek için tasarım süreçlerinden ampirik verilerini incelemek gerekmektedir. Bu nedenle tasarım davranışını benimseyen tasarımcılara yardımcı olmak için ve tasarım eğitimini desteklemek amacıyla uygun yöntemlerin geliştirilmesi önem kazanır.