Varoluşsal kaygıların görsel açılımları

Yazar:Gökçe Kayık
Danışman: Doç. Serap Karamanoğlu Emmungil

Resim Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi

Tez Özeti: İnsanın kendi varlığını sorgulaması, geçmişten bu yana değişmeyen bir ihtiyaç olmuştur. İnsan, kendini bilme ve varlığını anlamlandırma yolunda ilk önce "Ben neyim?" sorusuna cevap arar. Bu çalışmada, insanın varoluşunun sırları sorgulanmıştır. İnsan, kimlik ve apoletlerinden sıyrıldığında geriye kalan nedir? İnsanın ne olduğunun anlaşılmak istenmesinin amacı, sanatçının ne olduğuna cevap aramak ve bu bağlamda sanatçının yolculuğunda kendisinde gerçekleşen değişimleri gözlemlemektir. Bu soruya cevap aranırken insanı 'ben' yapan diğer hakikatlerin ne olduğu araştırılarak felsefe, mitoloji, doktrinler, masallar ve toplumsal hikâye ve anlatılardan faydalanılmıştır. Pamuk Prenses masalında yedi cüceler bir dağın madeninde çalışırlar. Maden işlenecek cevherin bulunduğu yerdir. Yedi cüce, yedi çakra, yedi uyurlar. Tüm bu anlatılarda üzerinde durulan, insanda mevcut olan ve işlenmesi ya da uyandırılması gereken cevher ya da hakikattir. Bu araştırmada sanatçının kendi gerçekliğinin sırlarını çözmesinin, kendi sanatına etkileri sorgulanmıştır. İç sesin ya da ruhun insan bilincindeki imgesel dönüşümleri sanat ve sanatçı bağlamında incelenmiştir. "Ben neyim?" sorusuna cevap arayan sanatçı ya da insan, öleceğini bilen bir varlık olarak, daha mutlak, zamana ya da koşullara göre değişmeyen bir cevaba ulaşmaya çalışır. Bu sorunun cevabı ile kimliklerinden ve bildiklerinden sıyrılıp, varlığını bedensel olarak açıklamaktan öte, ruhsal olarak açıklama ihtiyacı içindedir. İşte burada mitler ve doktrinler o sonsuz ve sınırsız gerçeklikten haber verir. Günümüzde her alandaki hızlı değişimin insan üzerinde yarattığı karmaşa yerine, bu kaynaklar insana huzur verici mutlak bir gerçeklik sunar. Sanatçılar üretim sürecinde bu yüzleşmenin arzusunu duyar. Bu yüzden arayışları ve yolculukları sürekli devam eder. Bu arayış, sanatçının sezgilerini harekete geçiren ve merakını sürekli canlı tutan bir heyecan yaratır. Sanat, bu yolculuğun en tabii sonucudur. Sanatçının kendini ifade biçimindeki özgünlüğü, kendi gerçekliğine ve bulduğu cevaplara yakınlığı ile doğru orantılıdır.