"Yaratma edimi ve bilinçdışının iç dış ilişkisi"

Yazar: Hulusi Osman Döken

Resim Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Prof. Dr. Hüsnü Dokak

Tez Özeti: Yaratma edimi için ön koşul dış dünyanın nesneleri ile karşılaşma olmalıdır. Karşılaşma istekler doğrultusunda kendini gösterir. 20. yüzyılın başlamasıyla birlikte sanat çevresinde yaratma edimi yoğunluk kazanmıştır. Sanatçılar kültürel veya dini içerikli eserler vermeyi bırakıp, dış dünyanın nesnelerini izlemişler ve bu nesneleri kendi iç dünyalarına katarak, yaratıcı edimi yakalamışlardır. Sanatçılar, karşılaşma ve deneyimlerini yaratma arzularıyla birlikte duygu dolu boyuta taşımışlar ve yeni bir sanat anlayışı oluşturmuşlardır. Tezin konusu, sanatçı imge dünyasını inşa ederken eser üzerindeki figürlerin veya nesnelerin bilinçsiz, mantık dışı durumlarını ön plana çıkarılması ve bunları sanat yapıtında dolaylı veya doğrudan yansıtılmasıdır. Buradaki bilinçdışı kavramı Rollo May, bireyin gerçekleyemeyeceği veya gerçeklemeyeceği eylem ve farkındalık gizilgüçleri, Donald Kuspit ise "ruhun en uzak derinlikleri ile imgeyi sıra dışı boyutlara getirilmesi" tanımlamaları çevresinde incelenmiştir. Bu tanımlamalar doğrultusunda, kişisel deneyimlerim ve karşılaşmalarım, uygulamalı çalışmalarla aktarılmaya çalışılmış ve iç dünyanın duygusal boyutları ön plana çıkarılmıştır. Araştırmada hedeflenen, benlik kavramının sanat eseri oluşumdaki katkılarını göstermektedir. Benlik olgusu çocukluk döneminde olgunlaşmaya başlar ve bu dönemdeki anıların bilinçdışı (ruhun derinlikleri) yönü önemli yer tutar. Sanatçı, kendini ifade edebilmesi için özgün deneyimlere ve farklı karşılaşmalara gereksinim duyar. Araştırma kapsamında bu deneyim ve karşılaşmaların duygusal yönü ile bilinçdışının birleşmesi sonucu ortaya çıkan sıra dışı görünümler önemli yer tutar. Sanatçı, dışın ürünü olan her şeyi iç dünyasında yeniden yaratır. Bu iç ve dış arasındaki ilişkileri anlatan Donald Kuspit'in açıklamalarından yararlanılmıştır. Kuspit, içsel gerçekliğin geleneksel formundan ziyade, soyut yönünü inceleyen bir sanat eleştirmenidir. Bu tanımlama, uygulamalı çalışmalarımı doğrudan içine çekmektedir. Çünkü iç dünyanın soyut yönü, genel olarak tüm çalışmalarımda görsel formlarla aktarılmaya çalışılmıştır.