Yazar:Tuba Merdeşe
Danışman: Prof. Refa Emrali
Heykel Ana Sanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Tez Özeti: "Yeni Medya Sanatında Devingen İmgeler: Video Alanlar" başlıklı bu raporda video sanatının dünden bugüne değişim evresi ve yeni medyalarla sağlanan melez yaklaşımlar incelenerek çağdaş sanat parametrelerindeki odak noktaları araştırılmıştır. Bu parametrelerin çok katmanlı yapısı, videonun yapısal değişimini ve kavramsal alt yapısını da etkilemiştir. Bu çalışma, sanat bağlamında yer alan multidisipliner, politik ve öznel yaklaşımların yeni bir bakış açısını sunmayı hedeflemiştir. Fotoğraftan sonra video sanatının ortaya çıkışı ve süreç içerisinde videonun bilgisayar teknolojisi ile eklemlenerek ortaya çıkan yapısal değişimi incelenmiş ve daha sonra yeni medya teknolojilerinin zaman, mekân ve gerçeklik algısını ne şekilde biçimlendirdiği kuramsal açılımları ile birlikte ele alınarak sanat bağlamında değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirmeler sonucunda imgenin araç-güçler olarak tanımlanan yeni medya ile olan bağıntısındaki değişkeleri yaratıcı duyarkatlar ortaya çıkararak büyük bir dönüşümün olanaklarını sanat bağlamına yerleştirmiştir. Dolayısıyla yeni medyanın kökeni tarihsel ve kuramsal bir açılımın süzgecinden geçerek bu araştırmanın verilerini zenginleştirmiş ve yeni bağlamların video alanlar tanımı içerisinde olgunlaşmasını sağlamıştır. Araştırmanın birinci bölümünde yeni medyanın kökenini sağlayan fotoğrafın serüveni ve sonrasında bu serüvenden beslenen hareketli görüntünün tarihçesi ele alınarak bugünün araçlarına nüfus eden yapısı ve değişkeleri ele alınmıştır. Bu süreçte sanat bağlamında en büyük kırılmanın yaşandığı avangard hareketler özellikle kavramların ve sanat nesnesinin devrim niteliğindeki dönüşümünü sağlaması açısından dikkate değer bir önem arz etmiştir. Bu dönüşümden hareketle de elektronik görüntünün ortaya çıkışı ve bilgisayar gibi bir medyumun sürece entegre olarak gelişimini sürdürmesi tüm bu araştırmanın ana damarını oluşturmuştur. Devrim niteliğindeki bu medyumun yaşam alanlarımızda giderek artan varlığı tüm sistemlerin kanallarına sızarak ekonomik, sosyal, kültürel, politik ve sanat alanlarının akışını hızlandırarak yoğun bir temasın gücünü ortaya koymuştur. Fakat bu temas yaşam alanlarımızdan, zamansal müdahalelere ve sanatsal etkinliğine kadar yeni kavramların oluşumunu da öncelemiştir. Bu kavramların dolaşımı içerisinde en etkin rolü ise gerçek ve sanal birlikteliği oluşturmuştur. Araştırmanın ikinci bölümünde ise gerçek ve sanal birlikteliği özellikle Deleuze'dan hareketle kuramsal bir altyapı ile inşa edilmiştir. Bu alt yapı Deleuze'ün "kristal imge" tanımı ile "sanat-oluş" kavramını bütünleştirerek yeni medya sanatının içerisinde yer alan video kapsamını genişletmiş ve bağlamlarını bu eksen üzerinde araştırmaya yöneltmiştir. Ortaya çıkan arayüz kavramı içerisinde obje, mekan ve zaman arayüzleri olarak hem fiziksel bir yaratımın hem de kavramsal bir yönelişin imge üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu etkiler dolayımında ele alınan yapıt örneklerinde bir dizi bağlam araştırılmış olup, videonun yapısındaki devingenliğin imgelerin akışını belirlemede önemli içerimler sağladığı ortaya koyulmuştur. Son olarak üçüncü bölümde tüm bu tarihsel ve kuramsal açılımlardan beslenerek ortaya konulan çalışmaların bütününde videonun yansıtım yüzeyinde ortaya çıkan hareketli imgelerin zeminini görürüz. Bu zemin obje, mekan ve zaman üçgeninin özne ile olan bağıntısında dönüşüme uğrayan çoklu bir söylemin varlık alanını oluşturur. Bu söylem içerisinde şeklillenen çalışmaların bütününde zamanın araç ile manipüle edilen dinamizmi ön plana çıkmaktadır.