"Gündelik hayatın izini sürmek"

Yazar:Rezzan Gümgüm

Resim Ana Sanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi

Danışman: Prof. Hüsnü Dokak

Tez Özeti: "Gündelik Hayatın İzini Sürmek" adlı bu çalışma, merkezine sanat-hayat birlikteliğini alarak gündelik hayata eleştirel bir yaklaşımla kentin içinde yapılan sanat pratikleri çerçevesinde şekillenmiştir. Araştırmanın referansı Henri Lefebvre'nin gündelik hayat kavramı ve gündelik hayat eleştirisidir. Gündelik hayat denilince ilk akla gelen yemek, içmek, giyinmek, yıkanmak, uyumak vb. gibi her gün tekrarladığımız sıradan, rutin gündelik pratiklerdir. Ancak "gündelik" ile "gündelik hayat" arasında anlam farkı vardır. "Gündelik", kalıplaşmış, rutin yaşamsal pratikler bütününe; "gündelik hayat" ise bireyin yönlendirildiği, meşgul edildiği soyut bir gerçekliğe karşılık gelir. Gündelik hayat, basit ve sıradan görünmesine rağmen kavranamaz ve sınırları belirlenemez olandır. Aşina olunan ve tekrarlanan, yüzeysel olarak algılanan gündelik hayat aslında yapılandırılmış, planlı bir programın alanıdır. Dayatılmış gündelik hayatı değiştirmek gündelik hayatın bütünsel eleştirisine bağlıdır. Hayat-sanat birlikteliğini vurgulayan dada ve sonrasında sürrealist, fluxus, coBrA, letrist ve situasyonist enternasyonel gibi avangard sanat hareketleri toplumsal bilinci ve gündelik hayatı dönüştürmede sanatı hem amaç hem araç olarak kullanmıştır. Bu çalışma özellikle üzerinde durduğu situasyonist hareketin tüm kent alanlarını, özgür ve yaratıcı geleceği çeşitli sanatsal pratiklerle inşa etme çabasına işaret etmektedir. Çalışmada gündelik hayatın izi, sokağa taşan eleştirel sanat pratiklerinde, kişisel ve kolektif deneyimlerin sokak ve meydan haritalarında, kent içinde yürüme eylemi ile çizilen sınırları ortadan kaldırma pratiklerinde ve geçmişte yaşanan kimi travmatik olayları hatırlatan çeşitli sanatsal pratikleri aracılığıyla sürülmüştür. Çalışmada başka bir gündelik hayatı mümkün kılmanın ve insanın kendini, kentini inşasına katkı sağlamanın sanatsal ifade olanakları araştırılmıştır.