Heryerdelik bağlamında sessizlik ve gürültü

Yazar:Fırat Güner
Danışman: Prof. Necla Rüzgar Kayıran

Resim Ana Sanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi

Tez Özeti: 19. yüzyılda müziğin soyut bir ifade dili olarak diğer sanat dallarına olan etkisinden ayrılan sesin nesnel gerçekliği, yeni ifade olanakları sağladı. Geçtiğimiz yüzyılın başında ses, plastik sanatların sessiz ve zamansız dünyasında yankılanmaya başladı. Günümüz dünyasında giderek önemi artan, eş zamanlı olarak birçok yerde bulunabilme hali "heryerdelik" kavramı olarak isimlendirilebilir. Bir şeyin her yerde bulunması durumu, genel bir doğru/gerçek algısı yaratsa da beraberinde oluşan ikincil gerçekliklerin göz ardı edilmesi potansiyelini de içinde taşır. Birçok farklı değişkeni kendinde barındıran "heryerdelik" kavramı, "nous" (bizler, akıl, bütün) kavramı ile ilişkilendirildiğinde simülatif bir günümüz gerçekliği oluşturulabilir ve bu sayede günümüz dünyasının ruhu gürültü ve sessizlik kavramları üzerinden irdelenebilir. Bu iki kavram kendi içlerinde karşıt anlamlar barındırırlar. Festivallerin ve gündelik yaşamın gürültüsü, aynı zamanda bir savaşın, kaosun gürültüsü olabilirken; huzurun, dinginliğin sesi olan sessizlik de huzursuzluk ve tedirginlik hissettirebilir. Karşıtlığın oluşturduğu bu yan anlamlar, amaç odaklı ilerleyen eylemlerin bütününde minör bir gerçeklik yaratır. Fiziksel bir olgu ve bir ifade biçimi olarak sessizlik ve gürültü, heryerdelik kavramı içerisinde algının tekil ve çoğul ikilemini ortaya koyar ve böylece göz ardı edilen/algılanamayan birçok farklı anlamı içinde barındırır. Çölün mutlak sessizliği, gündelik yaşamın sesi, şehrin gürültüsü, çaydanlığın tıkırtısı ve ketılın ıslığı gibi birçok ses, sanatın konusu olma potansiyelini içinde taşır.