“Avcısından El Alan” sergisi, Bilge Karasu’nun “Avından El Alan” masalına gönderme yaparken yaşadığımız çevrenin sınırlarına itilmiş olan, dışarıda bırakılan doğanın queer sınırlarında dolanıyor. Toplumun yarattığı bu sınır ve toplumsal cinsiyet arasındaki gerilimin içerisinde dolaşan sergi, vahşi doğa, birey, üretilmiş çevre, doğaya özlem, cinsiyet ve kimlik gibi kavramların altını boşaltıp yerine Queer Ekoloji okumaları önerirken birey, doğa, ekoloji, toplumsal cinsiyet, toplum arasında yıllardır süregelen savaşın anatomisini yeniden ele alıyor.